bağışlanmamış

listen to the pronunciation of bağışlanmamış
Türkçe - İngilizce
unendowed
unforgiven
bağışla
donate

Have you ever donated blood? - Sen hiç kan bağışladın mı?

Tom absconded with all the money donated for earthquake relief. - Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.

bağışla
condone
bağışla
{f} granting
bağışla
{f} pardon

Pardon the interruption. - Kesintiyi bağışlayın.

Tom was pardoned by the governor. - Tom vali tarafından bağışlandı.

bağışlanmamış