Finding his office was easy.
- Onun bürosunu bulmak kolaydı.
Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.
- Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır.
The bureau drawer has several compartments.
- Büro çekmecesinin birçok bölümü var.
Who invented bureaucracy?
- Bürokrasiyi kim icat etti?
My notebook is in the desk.
- Benim dizüstü bilgisayar bürodadır.
Tom works for a translation agency.
- Tom bir çeviri bürosu için çalışıyor.