Ev hesaplarını eşim tutar.
- My wife keeps the household accounts.
Tom banka hesaplarını boşaltıp ortadan kayboldu.
- Tom cleaned out his bank accounts and disappeared.
Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim.
- Tomorrow, I'll take the books to the library.
Bu öğrencinin kitapları yeni.
- This student's books are new.
Can you give those books to me?
- Können Sie mir diese Bücher geben?
I have a lot of books.
- Ich habe viele Bücher.