böyleyken

listen to the pronunciation of böyleyken
Türkçe - İngilizce

böyleyken teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

böyle
so
böyle
thus

Thus, the tyrant succeeded in conquering the kingdom. - Böylece despot hükümdar, krallığı fetihte başarılı oldu.

A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy. - Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,

böyle
that

Who that believes in God would do such a thing? - Allah'a inanan kim böyle bir şey yapardı?

I think it's unlikely that a situation like this one would ever occur again. - Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

böyle
thusly
böyle
tolerable
böyle
gradually
böyle
as such

He is a gentleman and ought to be treated as such. - O bir beyefendi ve böyle davranılması gerekiyor.

He is a director, and should be treated as such. - O bir yönetmen ve böyle muamele edilmelidir.

böyle
thus and so
böyle
like this

I am interested in getting a hat like this. - Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.

In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge. - Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.

böyle
such a

We all wondered why she had dumped such a nice man. - Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.

Was there such a thing? - Böyle bir şey var mıydı?

böyle
such

We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments. - Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

böyle
this

I am interested in getting a hat like this. - Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.

He often shuts himself up in the study and writes things like this. - Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.

böyle
like that

How dare you speak to me like that? - Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?

He must be a fool to talk like that. - Böyle konuşmak için aptal olmalı.

böyle
sic
böyle
so, such, thus, like this, in this way
böyle
of a sort
böyle
this kind of

In this kind of weather it's best if I stay at home and don't go outside. - Böyle bir havada en iyisi evde kalıp dışarı çıkmamak.

Do you really need to go out in this kind of weather? - Böyle bir havada gerçekten dışarı çıkman gerekiyor mu?

böyle
of sorts
böyle
{f} ferry
hal böyleyken
and yet, nevertheless
Türkçe - Türkçe

böyleyken teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

böyle
Bu yolda, bu biçimde: "Böyle acıklı şeyleri ne diye yazıyorum bilmem ki?"- A. Gündüz
böyle
Bu derece: "Böyle bir sevmek görülmemiştir."- A. İlhan. İçinde "ne", "nasıl" gibi sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz: "Maşallah, dedi, nereden teşrif böyle?"- P. Safa
böyle
Bunun gibi, buna benzer: "Ah Şaban'ın böyle bir çocuğu, böyle bir karısı olsaydı!"- H. E. Adıvar
böyle
Bu derece
böyle
İçinde "ne", "nasıl" gibi sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde, o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatır
böyle
Bunun gibi, buna benzer
böyle
Bu yolda, bu biçimde
böyleyken