The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.
A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy.
- Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,
Blow the horn so that car will let us pass.
- Kornaya bas böylece araba geçmemize izin verecek.
I will raise my children so that they will be protected from superstition.
- Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar.
He became a great pianist in this way.
- Böylece büyük bir piyanist oldu.
I'm going to have dinner with him tomorrow night, so I'll feel him out then.
- Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.