Thus they decided that I was innocent.
- Böylece masum olduğuma karar verdiler.
A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy.
- Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,
Have a proper funeral for the body so that the soul can reach to heaven.
- Vücut için uygun bir cenaze yap böylece ruh cennete ulaşabilir.
Blow the horn so that car will let us pass.
- Kornaya bas böylece araba geçmemize izin verecek.
He became a great pianist in this way.
- Böylece büyük bir piyanist oldu.
I'm going to have dinner with him tomorrow night, so I'll feel him out then.
- Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.