böylece

listen to the pronunciation of böylece
Türkçe - İngilizce
thus

The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows. - Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.

A renowned tactician, Christopher Columbus once downed an entire pirate fleet by stealing all of their fruits and vegetables, thus giving them scurvy. - Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,

so that

Blow the horn so that car will let us pass. - Kornaya bas böylece araba geçmemize izin verecek.

I will raise my children so that they will be protected from superstition. - Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar.

so
since therefore
thusly
thus and so
by this way
in this manner
exactly like this
in this way, in this manner
in this way

He became a great pianist in this way. - Böylece büyük bir piyanist oldu.

thus, so
thence
as follows
then

I'm going to have dinner with him tomorrow night, so I'll feel him out then. - Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.

ve böylece
and so
Türkçe - Türkçe
Sonunda, böylelikle: "Bu hikâye de böylece geçmiş, unutulmuş oldu."- M. Ş. Esendal
Tam böyle, bu biçimde: "Kadın, böylece ona bir teyze yakınlığı göstermişti."- H. E. Adıvar
Tam böyle, bu biçimde
Sonunda, böylelikle
böylece