bölge bölge teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- zone-by-zone
- bölge
- region
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
- Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
- serbest bölge
- (Ticaret) free zone
- bölge
- area
What is the value of an average home in your area?
- Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
- Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- bölge
- district
He traveled through the Tohoku district this summer.
- O, bu yaz Tohoku bölgesinde seyahat etti.
The natives were not allowed to enter the district.
- Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.
- bölge
- zone
Tom advised Mary not to drive too fast in a school zone.
- Tom Mary'ye bir okul bölgesinde çok hızlı sürmemesini tavsiye etti.
That is a danger zone; don't go there.
- O tehlikeli bir bölge;Gitme oraya.
- bölge
- territory
We drove through unfamiliar territory.
- Bilinmeyen bölgede araba sürdük.
That island is American territory.
- O ada Amerikan bölgesidir.
- geri kalmış bölge
- boondocks
- bölge
- region , zone
- kırsal bölge
- countryside
Feeling tired from walking in the countryside, he took a nap.
- Kırsal bölgedeki yürüyüşte yorgun hissettiği için, o şekerleme yaptı.
Tomorrow I am going to the countryside by my car.
- Yarın arabamla kırsal bölgeye gidiyorum.
- bölge
- quarter
Tom has a very bad reputation in certain quarters.
- Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.
- bölge
- sector
- bölge
- district, region, zone, area, belt, latitudes
- bölge
- state
Staten Island is one of the five boroughs of New York.
- Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
The treaty gave the United States a canal zone.
- Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
- bölge halkı
- locals
- alt bölge
- sub-regional
- ara bölge
- (Ticaret) intermediate range
- ard bölge
- hinterland
- askeri bölge
- (Askeri) military area
- açık bölge
- (Matematik) open region
- bu bölge
- (Bilgisayar) this site
- bölge
- (Kısaltma) terr
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.
- Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
- bölge
- precincts
- bölge
- (Havacılık) spool
- bölge
- (Ticaret) range
- bölge
- (Bilgisayar) state/province
- bölge
- terrain
- bölge
- spot
I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.
- Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.
- bölge
- confine
- bölge
- (Askeri) pocket
- bölge
- compartment
- bölge
- locality
- bölge
- site
Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
They began to develop a new industrial site near the river.
- Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
- bölge
- country
The countryside is quieter than the city.
- Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
Wallonia is a beautiful country.
- Valon Bölgesi güzel bir ülkedir.
- bölge
- colony
- bölge
- (Bilgisayar) state/prov
- bölge adı
- (Bilgisayar) zone name
- bölge al
- (Bilgisayar) get zones
- bölge ekle
- (Bilgisayar) add sites
- bölge halkı
- community
- bölge kent
- conurbation
- bölge müdürü
- regional manager
- bölge papazı
- vicar
- bölge/il
- (Bilgisayar) state/province
- dağlık bölge
- upland
- etkin bölge
- (Biyokimya) active site
- etkin bölge
- (Biyokimya) catalytic site
- ev-bölge
- (Bilgisayar) home state
- hassas bölge
- (Askeri) vulnerable area
- hayati bölge
- (Askeri) vital area
- idari bölge
- administrative zone
- ileri bölge
- (Askeri) forward area
- iç bölge
- territorial enclave
- iç bölge
- (Askeri) zone of interior
- kalıt bölge
- (Biyokimya) operon
- kilit bölge
- key area
- kırmızı bölge
- (Otomotiv) red zone
- kırsal bölge
- the country
- kırsal bölge
- the land
- mısır yetiştirilen bölge
- corn belt
- nötr bölge
- neutral zone
- pilot bölge
- pilot area
- pilot bölge
- development area
- plastik bölge
- (Askeri,Çevre) plastic zone
- sismik bölge
- (Coğrafya) seismic zone
- sıcak bölge
- (Bilgisayar) zone
- sıcak bölge
- (Coğrafya) tropics
- tali bölge
- (Askeri) subarea
- tali bölge
- (Askeri) subsector
- tampon bölge
- (Askeri) buffer area
- tehlikeli bölge
- (Askeri,Havacılık) danger area
- tehlikeli bölge
- hazardous area
- temiz bölge
- (Tıp) clean zone
- tropik bölge
- (Denizbilim) tropical region
- turistik bölge
- tourist area
- turistik bölge
- (Turizm) tourist region
- yasak bölge
- (Askeri) restricted zone
- yasak bölge
- (Askeri) military zone
- yasak bölge
- (Askeri) forbidden district
- yasak bölge
- (Askeri) forbidden area
- yasak bölge izin belgesi
- (Askeri) safe-conduct
- yeni bölge
- (Bilgisayar) new zone
- ölü bölge
- (Bilgisayar,Teknik) neutral zone
- ölü bölge
- (Askeri) dead space
- ölü bölge
- (Bilgisayar,Teknik) dead band
- ölü bölge
- (Gıda) dead-zone
- bölge
- division
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- bölge
- precinct
See you back at the precinct.
- Seçim bölgesinde görüşürüz.
- bölge
- climate
For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.
- Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti.
Not all coastal regions have mild climates.
- Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.
- bölge
- latitude
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
- Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
- bölge
- sky
- bölge
- phase
- bölge
- department
Colonia is a Uruguayan department situated in the south-west of the country.
- Colonia ülkenin güney-batısında yer alan bir Uruguaylı bölgedir.
- coğrafi bölge
- Geographic region
- idari bölge
- administrative district
- kurtarılmış bölge
- Safe zone. unoccupied zone
- orman bölge müdürlüğü
- Regional directorate of forestry
- tarafsız bölge
- Neutral Zone
- Birleşmiş Milletler (UN) Gıda ve Tarım Teşkilatı; yabancı bölge subayı
- (Askeri) Food and Agriculture Organization (UN); foreign area officer
- Bölge Harekatı Kontrol Merkezi
- (Askeri) Sector Operations Control Center (NORAD)
- Bölge Müşterek Kan Programı Bürosu
- (Askeri) Area Joint Blood Program Office
- Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Dairesi bölge ofisi
- (Askeri) Naval Criminal Investigative Service regional office
- Deniz piyade uzak bölge erişim ve çıkartma sistemi
- (Askeri) Marine remote area approach and landing system
- Güney Bölge Komutanlığı (NATO)
- (Askeri) Regional Command South (NATO)
- Hava Muharebe Komutanlığı; hava unsuru komutanı; bölge koordinasyon merkezi
- (Askeri) Air Combat Command; air component commander; area coordination center
- Kuzey Amerika Hava-Uzay Savunma Komutanlığı Güneybatı Bölge Harekat Kontrol Merk
- (Askeri) Southwest Sector Operation Control Center North American Aerospace Defense Command (NORAD)
- Kuzey Bölge Komutanlığı (NATO)
- (Askeri) Regional Command North (NATO)
- Manhattan'ın doğusunda kalan bölge
- east side
- Radyolojik Yardım Programı; geri bölge koruması; İyileştirme Faaliyeti Projeler
- (Askeri) Radiological Assistance Program (DOE); rear area protection; Remedial Action Projects Program (JCS)
- Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı Komutanı
- (Askeri) commander, Coast Guard district
- alıcı bölge
- (Pisikoloji, Ruhbilim) receptor site
- alış saati; bölge koordinatörü; İhtiyat Unsuru; nehir akıntısı
- (Askeri) receive clock; regional coordinator; Reserve Component;river current
- ana bölge
- main zone
- anadolu bölge müdürü
- (Ticaret) anatolia regional manager
- ara bölge
- buffer zone
- arama alt bölge genişliği
- (Askeri) search subarea width
- arama ve kurtarma birliği kara hızı; bölge unsuru; volt
- (Askeri) search and rescue unit ground speed; sector pattern; volt
- arid bölge
- (Tarım) arid zone
- arka bölge
- personal-private territory
- arka bölge
- (Jeoloji) backland
- arktik bölge
- the arctic
- arktik bölge
- arctic zone
- arşidükün yönetimindeki bölge
- archduchy
- askerden arınmış bölge
- (Hukuk) demilitarized zone
- askeri bölge
- military zone
- ayrı bölge
- (Dilbilim) isolated area
- ayrılmış bölge
- reservation
- azgelişmiş bölge
- (Hukuk) underdeveloped region
- açık bölge
- free zone
- ağaç yetişmeyen bölge sınırı
- timber line
- ağaç yetişmeyen bölge sınırı
- latitude in the polar regions above which vegetation cannot grow
- ağaç yetişmeyen bölge sınırı
- timberline
- başpiskoposun yönetimindeki bölge
- archdiocese
- belli izin sahiplerine açık ticari bölge
- (Askeri) exclusive economic zone
- bilinmeyen bölge
- (Bilgisayar) unknown zone
- birinci bölge
- (Politika, Siyaset) first region
- birinci bölge (seçim)
- (Politika, Siyaset) first region
- birincil bölge
- (Bilgisayar) primary zone
- buğday üretilen bölge
- wheat belt
- bölge
- corner
- bölge
- section; belt
- bölge
- ward
- bölge
- circumscription
- bölge
- parts
French is spoken in parts of Italy as well as in France.
- Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
French is spoken in France and in some parts of Italy.
- Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
- bölge
- tract
- bölge
- (Hukuk) area, region, sector, territory
- bölge 1
- area 1
- bölge 2
- area 2
- bölge 3
- area 3
- bölge Deniz subayı
- (Askeri) regional Marine officer
- bölge anatomisi
- topography
- bölge ağzı
- (Dilbilim) local dialect
- bölge başsavcısı
- district attorney
- bölge değil
- (Bilgisayar) not a zone
- bölge dili
- (Dilbilim) regional language
- bölge dışı
- exterritorial
- bölge emniyet subayı
- (Askeri) regional security officer
- bölge frekans koordinatörü; otomatik frekans kontrolü
- (Askeri) area frequency coordinator; automatic frequency control
- bölge harp istihkam yöneticisi
- (Askeri) regional wartime construction manager
- bölge hastanesi
- station hospital
- bölge hava harekat merkezi
- (Askeri) sector air operations center
- bölge hava savunma komutanı
- (Askeri) sector air defense commander
- bölge hayvanlarının tümü
- fauna
- bölge irtibat grubu; çember lazer cayrosu
- (Askeri) regional liaison group; ring laser gyro
- bölge istasyonu
- local station
- bölge keşfi
- (Askeri) reconnaissance of terrain
- bölge keşfi
- (Askeri) zone reconnaissance
- bölge kilise görevlisi
- district visitor
- bölge kilisesi
- parish church
- bölge kilisesine bağlı
- parochial
- bölge kodu
- area code
- bölge komutanı
- mil . section commander
- bölge koordinasyon ofisi
- (Askeri) regional coordinating office (DOE)
- bölge muhabere elektronik imkan ve kabiliyetleri
- (Askeri) area communications electronics capabilities
- bölge muhabere harekat merkezi
- (Askeri) area communications operations center
- bölge muhabere istihbaratı (SIGINT) harekat merkezi
- (Askeri) regional signals intelligence (SIGINT) operations center
- bölge müşterek sağlım düzenleme ofisi
- (Askeri) area joint medical regulating office
- bölge oylarını toplamaya çalışan partili
- ward heeler
- bölge papazı
- rector
- bölge papazının konutu
- rectory
- bölge papazının makamı
- rectory
- bölge savunması
- zone defense
- bölge sayıları
- zone digits
- bölge tahdit listesi tahsisi B
- (Askeri) assign zone restriction lists
- bölge tarama
- sector scan
- bölge tek birimi
- (Askeri) sector single-unit
- bölge tek birimli radar
- (Askeri) sector single-unit radar
- bölge türü
- (Bilgisayar) zone type
- bölge uydu muhaberesi (SATCOM) destek merkezi; bölge uydu destek hücresi; bölge
- (Askeri) regional satellite communications (SATCOM) support center; regional satellite support cell; regional signals intelligence (SIGINT) support center (NSA); regional space support center
- bölge valiliği
- regional governorship
- bölge yargıcı
- district judge
- bölge zamanı
- zone time
- dağlık bölge
- highlands, upland
- dernek bölge kuruluşu
- chapter
- devlet bölge koordinatörleri
- (Askeri) state area coordinators
- donanma bölge kontrol ve gözetleme tesisi
- (Askeri) fleet area control and surveillance facility
- donuk bölge
- (Tıp) opacity
- dost ateşi tehlikesi içeren bölge
- (Askeri) friendly weapon danger area
- doygun bölge
- zone of saturation
- doğu londralıların yaşadığı bölge
- cockneydom
- dış bölge
- exterior region
- ekolojik bölge
- ecological zone
- erojen bölge
- erogeneus zone
- esas bölge ulaştırma planının tahsisi
- (Askeri) assign primary zone routing
- esas bölge/değişim mevkisi
- (Askeri) primary zone/switch location
- fabrika dumanıyla kirlenmiş bölge
- (ıng.) blackcountry
- federal bölge
- federal district
- geri bölge
- (Askeri) rear area
- geri bölge
- (Askeri) rear zone
- geri bölge harekat merkezi; bölge hava harekat merkezi
- (Askeri) rear area operations center; regional air operations center
- geri kalmış bölge
- backwoods
- geçerli bölge
- (Bilgisayar) current region
- greenwich bölge saati
- (Askeri) greenwich zone time
- güvenli analiz uzmanı dosya ortamı; kaçmak için seçilmiş bölge
- (Askeri) secure analyst file environment; selected area for evasion
- güvenli bölge
- (Hukuk) safety zone, safe haven
- hareketli bölge
- (Jeoloji) mobile belt
- hareketli bölge
- bearing areas
- hassas bölge
- (Hukuk) fragile region
- hava savunma bölge komutanı
- (Askeri) area air defense commander
- hava savunma bölge planı
- (Askeri) area air defense plan