böl

listen to the pronunciation of böl
Türkçe - İngilizce
divide into
{f} divided

The playground is divided into three areas by white lines. - Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.

Mother divided the cake into eight pieces. - Anne pastayı sekiz parçaya böldü.

hyphenate
{f} forked
divide

The road divides here into two. - Yol burada ikiye bölünür.

If you divide any number by zero, the result is undefined. - Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.

dividing
divvy
split

Tom has a split personality. - Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.

Let's split the reward fifty-fifty. - Ödülü yarı yarıya bölüşelim.

divideinto
böl ve yönet
(Hukuk) divide and rule
tablo böl
(Bilgisayar) split table
görev böl
(Bilgisayar) split task
nokta böl
(Bilgisayar) split point
çerçeve böl
(Bilgisayar) split frame