Let's begin with the first chapter.
- İlk bölümle başlayalım.
Read chapter 4 for Friday.
- Cuma günü için bölüm dördü okuyun.
The document was distributed to all department heads.
- Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
This study grant was given to me by the departmental council.
- Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
He was promoted to section chief.
- O, bölüm şefliğine atandı.
He belongs to the planning section.
- O, planlama bölümünde üyedir.
I didn't watch Star Wars episode 1.
- Yıldız Savaşlarının birinci bölümünü izlemedim.
What's your favorite Star Trek episode?
- Favori Star Trek bölümünüz hangisidir?
The bureau drawer has several compartments.
- Büro çekmecesinin birçok bölümü var.
Land occupies the minor portion of the earth's surface.
- Ülke dünya yüzeyinin küçük bir bölümünü kaplar.
Do you have a technical diagram for this portion?
- Bu bölüm için teknik bir şemanız var mı?
Hey, what happened in the final episode of 'Tom and Mary'? They broke up, in the end. It was really bittersweet. Oh my! And after being so deeply in love!
- Hey, Tom ve Mary'nin son bölümünde neler oldu? Onlar sonunda ayrıldılar. Gerçekten buruktu. Tanrım! Ve bu kadar derinden aşık olduktan sonra!
Will you explain the last part in detail?
- Son bölümü ayrıntılı olarak açıklar mısın?
Lunar eclipses can be total or partial.
- Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir.
Sami was transferred to the central traffic division.
- Sami, merkezi trafik bölümüne transfer edildi.
I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
- Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.
This portion of the library is off-limits to the public.
- Kütüphanenin bu bölümü halka açık değil.
Land occupies the minor portion of the earth's surface.
- Ülke dünya yüzeyinin küçük bir bölümünü kaplar.
The actor was on the stage for most of the play.
- Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
Robert got a small proportion of the profit.
- Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
He gave me chapter and verse on how bears pass the winter.
- O bana ayıların kışı nasıl geçirdiği hususunda bölüm ve ayet verdi.
The Sagittarius and Perseus Arms of the galaxy remained unexplored for thousands of years.
- Galaksinin Yay ve Perse takım yıldızı bölümleri binlerce yıl keşfedilmemiş olarak kaldı.
Tom often rings the radio station to give his opinion on the talk-back segment.
- Tom cevap verme bölümünde fikrini vermek için sık sık radyo istasyonunu arar.
I read a couple of more chapters before I went to sleep.
- Uyumaya gitmeden önce birkaç bölüm daha okudum.
This book consists of five chapters.
- Bu kitap beş bölümden oluşmaktadır.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Sami was transferred to the central traffic division.
- Sami, merkezi trafik bölümüne transfer edildi.
I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division.
- Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.