Fragments of the mirror were scattered on the floor.
- Ayna parçaları zemin üzerinde dağıldı.
The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
- Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
There were two glasses under the mirror.
- Aynanın altında iki gözlük vardı.
A mirror can be made out of metal or glass.
- Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir.
This telescope has a very large mirror.
- Bu teleskop çok büyük bir aynaya sahip.
The telescope's mirror needs to be perfectly smooth.
- Teleskobun aynasının mükemmel biçimde pürüzsüz olması gerek.