Tom was wearing mirrored sunglasses and a black baseball cap.
- Tom aynalı güneş gözlüğü ve ve siyah bir beyzbol şapkası takıyordu.
Its surface was as flat as a mirror.
- Onun yüzeyi bir ayna kadar düzdü.
The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
- Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
A mirror can be made out of metal or glass.
- Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir.
There were two glasses under the mirror.
- Aynanın altında iki gözlük vardı.
This telescope has a very large mirror.
- Bu teleskop çok büyük bir aynaya sahip.
Telescopes have a primary and a secondary mirror.
- Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.