Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
- The sound of an awful scream made him shudder.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Bu korkunç köpeği nereden buldun?
- Where did you find this awful dog?
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
- Although natto smells awful, it is delicious.
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.
... Because frankly, in my home town of Chicago, there's an awful lot of violence and they're ...
... It's really awful. ...