avlan

listen to the pronunciation of avlan
Türkçe - İngilizce
{f} hunting

Hunting is prohibited in this area. - Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.

I should've gone hunting. - Avlanmaya gitmeliydim.

{f} hunt

This park used to be a hunting ground for a noble family. - Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.

He is hunted by the police. - O, polis tarafından avlandı.

{f} preying
avla
{f} netting
avla
cull
avla
{f} hunt

The men had little to do except hunt for food. - İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.

He is hunted by the police. - O, polis tarafından avlandı.

yasak bölgede avlan
poach
Türkçe - Türkçe
avlan