Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- The book is available in both hard and soft-cover versions.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Maalesef uygun değilim.
- I'm afraid I'm not available.
Bu demiryolu istasyonunda uygun bir hamal bulmak zordur.
- It is difficult to find a porter who is available in this railroad station.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
We have an available candidate.
This is an available plea.
The currently available evidence does not allow me to make such a claim.
- The currently available evidence does not permit me to make such a claim.
The currently available evidence does not permit me to make such a claim.
- The currently available evidence does not allow me to make such a claim.