Büyükbabasına benziyor.
- He looks like his grandfather.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.
- My grandfather would often read and study at this desk.
Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.
- My grandfather was killed in World War II.