Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Kapı otomatik olarak açıldı.
- The door opened automatically.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
- We are producing spare parts in an automobile factory.
Bu kendiliğinden olur.
- It happens automatically.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
- Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.