Tom mutlak bir dürüstlük insanıdır.
- Tom is a man of absolute sincerity.
Onun mutlak gücü var.
- He has absolute power.
Tom mutlak bir dürüstlük insanıdır.
- Tom is a man of absolute sincerity.
Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.
- I require absolute loyalty of my employees.
Öyle yapmak kesinlikle imkansızdır.
- It is absolutely impossible to do so.
Aşağı baktım ve kesinlikle söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.
- I looked down and had absolutely nothing to say.
Her şekilde, kesinlikle mükemmelsin.
- You're absolutely perfect, in every way.