australian woman tennis player who won many major championships (born in 1947)

listen to the pronunciation of australian woman tennis player who won many major championships (born in 1947)
İngilizce - Türkçe

australian woman tennis player who won many major championships (born in 1947) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

court
{i} oturum

Mahkeme oturumu üç saat sürdü. - The court session lasted for three hours.

court
{f} fayda sağ
court
(Kanun) yargıçlar

Yüksek mahkeme yargıçları kanunları yorumlarlar. - Judges on the Supreme Court interpret the laws.

court
saray

Kral VIII. Henry, Londra'dan çok uzak olmayan Thames Nehri üzerindeki sarayı Hampton Court'ta bir tenis kortuna sahipti. - King Henry VIII had a tennis court at Hampton Court, his palace on the River Thames, not very far from London.

Saray büyük kraliyet lehinde eğleniyordu. - The courtier was enjoying great royal favor.

court
mahkeme üyeleri
court
saray halkı
court
riskine girmek
court
avlu

Yatak odamın pencereleri avluya bakar. - The windows of my bedroom face the courtyard.

Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor. - Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside.

court
dalkavukluk etmek
court
mahkeme

Konu mahkemeye taşındı. - The matter was brought into court.

O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi. - That matter was decided by the Supreme Court.

court
yargıtay

Elçilik, yargıtayın yanında yer almaktadır. - The embassy is located next to the Supreme Court.

Bir yargıtay üyesiydi. - He was a member of the Supreme Court.

court
{f} aranmak
court
(fiil) kur yapmak, yaltaklanmak; istemek; aranmak, davet etmek
court
{i} hükümdarlık
court
{i} toplantı
court
{i} avlu, iç bahçe
court
{i} kur

Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi. - The graphic description of the victim's murder was too much for his mother, who ran out of the court in tears.

Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu. - Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.

court
court fool saray soytarısı
İngilizce - İngilizce
court
australian woman tennis player who won many major championships (born in 1947)