ausgestorben

listen to the pronunciation of ausgestorben
Almanca - Türkçe
tükenmiş
sönmüş
soyu tükenmiş
nesli tükenmiş
İngilizce - Türkçe

ausgestorben teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

extinct
{s} soyu tükenmiş

Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır. - Butterflies of this species are now extinct.

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

extinct
extinct volcano sönmüş yanardağ
extinct
(hayvan/vb.) nesli tükenmiş
extinct
doğada tükenmiş
extinct
soyu tüke

Balinalar korunmadıkça onların soyu tükenecek. - Unless whales are protected, they will become extinct.

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

become extinct
Nesli tükenmek, soyu tükenmek
become extinct
Soyu tükenmek
declined
reddedildi

Tom'un teklifi reddedildi. - Tom's offer was declined.

Ben kişisel nedenler için reddedildim. - I declined for personal reasons.

extinct
{s} sönük

Sönük volkanlar muhtemelen tekrar püskürmeyecek. - Extinct volcanoes will likely never erupt again.

extinct
battal
extinct
{s} varisi olmayan
extinct
sönmüş/soyu tükenmiş
extinct
{s} tükenmiş

İnsan ırkı bile bir gün soyu tükenmiş olacak. - Even the human race will become extinct one day.

Dinozor yumurtaları mı? İmkansız. Bu hayvanlar çoktan tükenmişler. - Dinosaur eggs? Impossible. These animals are already extinct.

extinct
{s} yok olmuş
extinct
kaldırılmış yok edilmiş
extinct
{s} sönmüş
extinct
{s} nesli tükenmiş
extinct
(Tıp) Soyu tükenmiş, ortadan kalkmış
extinct
extinct animal nesli tükenmiş hayvan