ausgehärtet

listen to the pronunciation of ausgehärtet
İngilizce - Türkçe

ausgehärtet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

aged
çok yaşlı
aged
ihtiyar
aged
{f} yaşlan

Sen bir günde yaşlanmadın. - You haven't aged a day.

Tom biraz yaşlanmadı. - Tom hasn't aged one bit.

aged
Eskimiş, eskitilmiş
aged
{s} (ey'cîd) yıllanmış; eski
aged
{s} (eycd) yaşında: a girl aged four dört yaşında bir kız
aged
(sıfat) yaşında, yaşlı, ihtiyar, yıllanmış, kocamış
aged
{s} yaşında

Dört buçuk yaşında yüzmeyi öğrendim. - I learned to swim aged four and a half.

O, on yedi yaşındadır. - She is aged seventeen.

aged
{s} (ey'cîd) yaşlı, ihtiyar
aged
{s} kocamış
aged
{s} yıllanmış
aged
yıllanmış/yaşça/yaşlı
hardened
{s} kaşarlanmış
hardened
{s} katılaşmış
hardened
{i} se
hardened
{f} sertleştir: adj.sertleştirilmiş
hardened
sertleştirilmiş
Almanca - İngilizce
set hard
aged
set
age-hardened
hardened
in Wärme ausgehärtet (Kunststoff)
thermoset