Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım. - I had to run to catch up with Tom.
Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.
I had to run to catch up with Tom.
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım. - I really had to run for it to catch the train.
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
I really had to run for it to catch the train.