Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
- At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.
Tom'un Mary ile arası iyidir.
- Tom is on good terms with Mary.
Tom'la aranız iyi mi?
- Are you on good terms with Tom?
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
- Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Do you have any similar expressions in French?
- Gibt es auf Französisch ähnliche Ausdrücke?
Although a lickspit licks spit and an ass-kisser kisses asses, both expressions are used for people who are tarred with the same brush.
- Obwohl ein Speichellecker Speichel leckt und ein Arschkriecher in Ärsche kriecht, bezeichnen beide Ausdrücke den gleichen Menschenschlag.