Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı.
- Tom tried to sell his old VCR instead of throwing it away, but no one would buy it, so he ended up throwing it away.
Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.
- Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
Bunun ikiniz için de üzücü bir zaman olduğunu biliyorum.
- I know this is an upsetting time for you both.
Bunu son derece üzücü buldum.
- I found it extremely upsetting.
Tom bıçak fırlatmada bir uzmandır.
- Tom is an expert at throwing knives.
Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı.
- He lost his cool and started throwing things.