augenblicklich

listen to the pronunciation of augenblicklich
Almanca - Türkçe
hemen, derhal, çarçabuk; ani; şimdiki, halihazırda, şu anda
İngilizce - Türkçe

augenblicklich teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

immediate
acil

Sadece bir acil operasyon hastanın hayatını kurtarabilir. - Only an immediate operation can save the patient's life.

McKinley Küba'da acil bir ateşkes istedi. - McKinley demanded an immediate ceasefire in Cuba.

immediate
derhal olan
at the moment
şimdilik
immediate
en yakın

Bu adam benim en yakın amirimdir. - This man is my immediate superior.

Tom Mary'nin en yakın amiridir. - Tom is Mary's immediate supervisor.

immediate
şimdiki

Şimdiki patronumu memnun etmek zordur. - My immediate boss is tough to please.

immediate
hazır

Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti. - Upon arriving home, he immediately set about preparing a meal.

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

at the moment
şimdi

Sen şimdi nerede oturuyorsun? - Where do you live at the moment?

Sen şimdi nerede oturuyorsun? - Where are you sitting at the moment?

at the moment
su anda
at the moment
su an
immediate
acele

Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık. - We ate a hasty meal and left immediately.

immediate
doğrudan dogruya
immediate
{s} dolaysız
immediate
(İnşaat) derhal, acil
immediate
{s} doğrudan
immediate
{s} en yakın olan
immediate
yakın/acil
immediate
(sıfat) yakın, hemen, derhal, acil, şu an ki, doğrudan, dolaysız, en yakın olan
immediate
{s} yakın

Yakın geleceğim için planlarım yok. - I don't have plans for my immediate future.

Sen yakın tehlike içinde misin? - Are you in immediate danger?

immediate
(Askeri) BİR ÜST (KOMUTANLIK, MAKAM İÇİN)