auf die schnelle

listen to the pronunciation of auf die schnelle
Almanca - Türkçe
en hassas noktaya
Schnelle
s. Schnelligkeit
Schnelle
s. Stromschnelle
İngilizce - Türkçe

auf die schnelle teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

quickly
çabucak

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir. - Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.

Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk. - We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.

quickly
hızla

Onlar hızla evlerini terk ettiler. - They left their house quickly.

O, hızla yaşlanıyordu. - She was aging quickly.

quickly
süratle
quickly
şipşak
quickly
çabuk

Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi. - World War One did not end quickly or easily.

Bakım onu çabuk yaşlandırdı. - Care aged him quickly.

quickly
tez
quickly
acele

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

quickly
yel gibi
swiftly
hızlı şekilde
swiftly
yükseklik
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Biz onu oldukça hızlı şekilde onardık. - We fixed that pretty quickly.

Bu oldukça hızlı şekilde olacak. - It'll happen quite quickly.

swiftly
hızlıca
swiftly
çabucak
Almanca - İngilizce
swiftly
quickly
zwischen Tür und Angel (auf die Schnelle)
in passing
schnelle
fast