Tom nasıl dikkatlice dinleyeceğini biliyor.
- Tom knows how to listen attentively.
Lütfen beni dikkatlice dinle.
- Please listen to me attentively.
Onlar dersi dikkatle dinliyorlardı.
- They were listening to the lecture attentively.
Tom beni dikkatle dinledi.
- Tom listened to me attentively.
Tom özenli gibi görünüyordu.
- Tom looked like he was attentive.
Olmam gerektiği kadar özenli değilim.
- I'm not as attentive as I should be.
Tom dikkatlice dinledi.
- Tom listened attentively.
Daha dikkatli olmalısın.
- You need to be more attentive.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
Büyük annesine karşı çok naziktir.
- She is very attentive to her grandmother.
She is an attentive listener, but does not like to talk much.