Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
- Attempts to negotiate a peace treaty failed.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
- She attempted to kill herself.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
- He is too much of a coward to attempt it.
Tom bile Mary'ye yardım etmeye kalkışmadı.
- Tom didn't even attempt to help Mary.
Bunu tek başına yapmaya kalkışma.
- Don't attempt to do this by yourself.
Tüm çabalarımız boşunaydı.
- All our attempts were in vain.
Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.
- We're attempting to correct the problem.
Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.
- This attempt resulted in failure.
Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
- The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.
- They're attempting to contact her.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
The revolutionaries made several attempts on the monarch's life.
... Anand play, or, rather, attempt to play, Cordy using a game controller. ...
... And the Mundaneum was an attempt to index all the ...