Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
- The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!
- Don't attempt to steal other people's belongings!
Bunu tek başına yapmaya kalkışma.
- Don't attempt to do this by yourself.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
- He attempted suicide.
Tüm çabalarımız boşunaydı.
- All our attempts were in vain.
Sorunu düzeltmeye çabalıyoruz.
- We're attempting to correct the problem.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
Nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
- He attempted to swim across the river.
Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
- The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.
Bütün denemelerim başarısız oldu.
- All of my attempts have failed.
Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.
- Masterpieces are only successful attempts.
The revolutionaries made several attempts on the monarch's life.
... a quit attempt if you started with patches when you look floor heavy cold ...
... >>Mike Cleron: I think the lesson here is not to attempt to improve on nature. ...