And everybody havin' a ball (Hah, ho, Yippie Yi Yo)''.
Tom often skips meals.
- Tom genellikle öğün atlar.
Jane skipped the questions she couldn't answer.
- Jane cevap veremediği soruları atladı.
Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
- Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
He jumped into the river in defiance of the icy water.
- O, buz gibi suyu hiçe sayarak nehre atladı.
We'll bypass the city centre.
- Şehir merkezini atlayacağız.