ateşli silâh

listen to the pronunciation of ateşli silâh
Türkçe - İngilizce
firearm

The government has been reconsidering its firearms exportation. - Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.

Dan is a firearms expert. - Dan bir ateşli silah uzmanıdır.

shooting iron
gun

Tom was bleeding heavily from a gunshot wound. - Tom bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.

The coroner didn't find any gunshot wounds on any of the bodies. - Adli tabip cesetlerden herhangi birinde herhangi bir ateşli silah yarası bulmadı.

gun shot
{i} firearm

The government has been reconsidering its firearms exportation. - Hükümet ateşli silah ihracatını yeniden ele almaktadır.

I don't have a firearm. - Bir ateşli silahım yok.

ateşli silah kullanmak
(Hukuk) use of firearms
ateşli silah taşımak
(Hukuk) carrying firearms
Türkçe - Türkçe
Patlayıcı madde aracı ile mermi atan top, tüfek gibi silâh
ateşli silâh