A small spark often ignites a big flame.
- Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler.
Sami started firing the gun.
- Sami silahı ateşlemeye başladı.
The firing pin's been removed.
- Ateşleme pimi çıkarıldı.
You're playing with fire if you insist on riding your motorcycle without a helmet on.
- Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun.
We fired guns at the enemy.
- Biz düşmana silahları ateşledik.