Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
- He lost his father when he was three years old.
O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
- He was able to memorize that poem when he was five years old.
Bir şey için ödeme yapmam gerektiğinde ben sadece kredi kartı kullanırım.
- I just use a credit card whenever I need to pay for something.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
Bütün söylediği zamanı geldiğinde öğreneceğimizdi.
- All she said was that we would know when the time came.
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin?
- When was the last time you spent time on Facebook?
Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?