at what time, at the same time

listen to the pronunciation of at what time, at the same time
İngilizce - Türkçe

at what time, at the same time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

when
ne zaman

Ne zaman geri döneceksin? - When will you return?

Ne zaman burada yüzebilirim? - When can I swim here?

when
dığı zaman
when
iken

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım. - I met him once when I was a student.

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım. - I once met him when I was a student.

when
gerektiğinde

Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi. - Tom wasn't sure when he was supposed to be there.

Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder. - When I have homework to do, my brother always helps me with it.

when
-ınca
when
-diği (gün)
when
(olması gerektiği) halde
when
-diğinde
when
-dığı zaman
when
-diği zaman
when
geldiğinde

O geldiğinde başlayacağız. - We will start when he comes.

Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı. - She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.

when
when he comes geleceği zaman
when
vakit

Üzücü haber geldiğinde çok iyi vakit geçiriyordum. - I was having a very good time, when the sad news came.

Tom ve Mary çocukken birlikte çok vakit geçirdiler. - Tom and Mary spent a lot of time together when they were kids.

when
göz önüne alarak
when
{i} ne zamandan kalma
when
When shall I come? Ne zaman geleyim? Come when you please
when
-diğinde; -diği zaman; -ince; -diği (gün, saat v.b.): You have to get up when
when
ta ki
when
zaman

Genellikle ne zaman yatarsın? - When do you usually go to bed?

Ne zaman geri döneceksin? - When will you return?

when
halde

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

İngilizce - İngilizce
{a} when
at what time, at the same time