at the side of; on one side of

listen to the pronunciation of at the side of; on one side of
İngilizce - Türkçe

at the side of; on one side of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

beside
yanında

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu. - The mother lay beside her baby on the bed.

beside
{e} yanına

Herkes onun yanına oturmak istiyor. - Everybody wants to sit beside her.

Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi. - Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.

beside
{e} dışında

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu. - There was no one in the room besides Mary and John.

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı? - Did Mary have any other children besides Jesus?

Tom'un dışında başka biri var mıydı? - Was there anybody else besides Tom?

İngilizce - İngilizce
beside
at the side of; on one side of