at the same time as

listen to the pronunciation of at the same time as
İngilizce - Türkçe
le aynı zamanda
ile aynı zamanda
-le aynı zamanda
at the time
o zaman

O zaman, Tom odadaki tek kişiydi. - Tom was the only person in the room at the time.

Ben o zaman görevde değildim. - I was off duty at the time.

at the time
(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
at the time
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

concomitantly
birlikte olarak
İngilizce - İngilizce
concomitantly
at the time
at the time when, back then
at the same time as

    Türkçe nasıl söylenir

    ät dhi seym taym äz

    Telaffuz

    /ˈat ᴛʜē ˈsām ˈtīm ˈaz/ /ˈæt ðiː ˈseɪm ˈtaɪm ˈæz/

    Videolar

    ... lap at the same time as you're watching a screen over there. ...