Hakimin kararı nihaidir.
- The judge's decision is final.
Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam.
- I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.
Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.
- The lioness finally gave chase to the gazelle.
O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.
Mahkemenin kararı kesindir.
- The court's decision is final.
Karar henüz kesinleşmiş değil.
- The decision is not yet final.
Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti.
- According to the papers, the man has finally confessed.
Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum.
- I finally found time to sit down and read the newspaper.
Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.
- We finally decided to give him over to the police.
Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.
- The lioness finally gave chase to the gazelle.