at the end, last, ultimate; decisive; conclusive, definitive

listen to the pronunciation of at the end, last, ultimate; decisive; conclusive, definitive
İngilizce - Türkçe

at the end, last, ultimate; decisive; conclusive, definitive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

final
final
final
nihai

Hakimin kararı nihaidir. - The judge's decision is final.

Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam. - I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.

final
{s} son

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

O, sonunda IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

final
{s} kesin

Mahkemenin kararı kesindir. - The court's decision is final.

Karar henüz kesinleşmiş değil. - The decision is not yet final.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik. - We finally decided to give him over to the police.

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
İngilizce - İngilizce
{s} final
at the end, last, ultimate; decisive; conclusive, definitive