at same time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- at the same time
- aynı zamanda
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
-In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Hepiniz aynı zamanda konuşmayın.
-Don't all speak at the same time.
- at the same time
- bununla birlikte
- at the same time
- bununla beraber
- at the same time
- aynı anda
Aynı anda ikisini de yapabilir.
-He can do both at the same time.
Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
-They arrived in Paris at the same time.
- at the same time
- birden
Aynı anda birden çok dil öğrenmeyi tercih ediyorum.
-I prefer learning multiple languages at the same time.
Gençlerin sık yaptığı bir hata da; zorluklarını hafife alıp, kendi yeteneklerini de gözlerinde büyütürek aynı anda birçok dili birden öğrenmeye başlamaları.
-A mistake young people often make is to start learning too many languages at the same time, as they underestimate the difficulties and overestimate their own ability to learn them.
- At time
- bu zamanlarda
- at a same time
- Bir aynı zamanda
- at the same time
- yine de
- at the same time
- öte yandan
İlgili Terimler
at same time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- at the same time
- on the other hand (introducing an opposing viewpoint)
- at the same time
- simultaneously
- at the same time
- together, simultaneously; along with
- at the same time
- {a} synchorously
- at the same time
- overlapping in duration; "concurrently with the conference an exhibition of things associated with Rutherford was held"; "going to school and holding a job at the same time"
- at the same time
- at the same instant; "they spoke simultaneously"
- at the same time
- {i} then
İlgili Terimler
Türkçe nasıl söylenir
ät seym taymTelaffuz
Resimler
Videolar
... They're never looking at the same time. ...
... they are also, at the same time, the ways in which we ...