Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
- You'd better see a dentist at once.
Derhal işimize başlayalım.
- Let's begin our work at once.
Bari hemen başlayalım.
- We may as well start at once.
Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
- I recognized him at once, because I had seen him before.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
- You can't do two things at once.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
- The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
- Don't try to do all these things at once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
- All at once they began to laugh.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aynı anda kaç tane iş yapabilirsin?
- How many jobs can you do at once?
İki şeyi aynı anda yapamam.
- I can't do two things at once.
Birdenbire, tiz bir çığlık duydum.
- All at once, I heard a shrill cry.
Bu birdenbire olmadı.
- It didn't happen all at once.
Hep birden koşmaya başladılar.
- They began to run all at once.
Bütün arkadaşlarımı hep birden davet edemem.
- I can't invite all my friends at once.
Tell the doctor to come at once. She is having a baby.
He tried to eat four cookies at once.
... Once the hemispheres are connected, nothing can ever be the same. ...
... lt's like getting your salary paid once a year. ...