Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
- At times, he suffered from a painful headache.
Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.
- After all, even the gods may err at times.
O arada bir saldırganlaşır.
- He gets tough at times.
Bazen curve'ü carve ile karıştırıyorum.
- At times I confuse curve with carve.
Hepimiz bazen bir aptal gibi davranırız.
- We all make fools of ourselves at times.
This means, at times, long and perhaps overly discursive discussions of other taxa.