at no time

listen to the pronunciation of at no time
İngilizce - Türkçe
hemen
hiçbir zaman
çok çabuk
çabucak
never
hiç

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda until I went to China.

Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter. - Life never ends but earthly life does.

never
asla

O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı. - He left Japan never to come back.

Hafta sonları asla çalışmam. - I never work on weekends.

never
hiçbir şekilde
never
hiç bir zaman

Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim. - I never promised anybody anything.

Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek. - Tom is never going to let you go to Boston by yourself.

never
ZararıBoş
never
(Konuşma Dili) ömrü billah
never
hiçbir zaman

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi. - My grandmother never changed her style of living.

O hiçbir zaman babasının söylediklerini önemsemez. - He never takes any notice of what his father says.

At time
bu zamanlarda
never
katiyen

Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi. - My grandparents never liked coffee with milk.

never
hiçbir suretle
never
balık kavağa çıkınca
never
taş çatlasa
İngilizce - İngilizce
never
never once, never
at no time

    Türkçe nasıl söylenir

    ät nō taym

    Telaffuz

    /ˈat ˈnō ˈtīm/ /ˈæt ˈnoʊ ˈtaɪm/

    Videolar

    ... at the same time lower exemptions and deductions, particularly for people at the high end? Because ...
    ... And I think at the time, there was ...