Geceleyin yeterince uyumuyorum.
- I don't get enough sleep at night.
Bu kasabadaki getto geceleyin tehlikelidir.
- The ghetto in this town is dangerous at night.
Ay geceleyin parıldar.
- The moon shines at night.
Linda gece eve geç geldi.
- Linda came home late at night.
Uzun sonbahar gecelerinde okumaktan daha iyi bir şey yoktur.
- There's nothing better than reading in the long autumn nights.
Okul geceleri, Tom saat dokuzda yatar fakat cuma ve cumartesi günleri çok daha geç saatlere kadar kalır.
- On school nights, Tom goes to bed at nine o'clock, but on Fridays and Saturdays, he stays up much later.
Yeni Zelanda'ya giderken Los Angeles'ta iki gece konakladık.
- We stopped over in Los Angeles for two nights on the way to New Zealand.
Altı gece için bir odaya ihtiyacım var.
- I need a room for six nights.
I work nights.
... meet you last night, I read even more news last night. ...
... So every night when I look into the audience, I feel like ...