at depth, in a deep way

listen to the pronunciation of at depth, in a deep way
İngilizce - Türkçe

at depth, in a deep way teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

deeply
içten

Onun gözlerine son derece içten baktı. - He looked deeply into her eyes.

Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım. - I deeply appreciate your advice and kindness.

deeply
derinden

Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı. - Being deeply thankful, he tried to express his thanks.

Manzaradan derinden etkilendim. - I was deeply impressed by the scenery.

deeply
derin derin

Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom looked deeply into Mary's eyes.

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

deeply
çok

Tom bu haberden çok rahatsız oldu. - Tom was deeply disturbed by this news.

Ondan çok etkilendim. - I was deeply moved by that.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

Tom son derece borçlu olduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu. - Tom didn't want anyone to know that he was deeply in debt.

Onun gözlerine son derece içten baktı. - He looked deeply into her eyes.

İngilizce - İngilizce
deeply
at depth, in a deep way