at any time

listen to the pronunciation of at any time
İngilizce - Türkçe
her zaman

Beni her zaman arayabilirsin. - You can call me at any time.

Bir kaza her zaman olabilir. - An accident may happen at any time.

her an

Ağaç çürük ve taş ölü, ve her an düşebilir. - The tree is rotten and stone dead, and could fall at any time.

Tom her an gelebilir. - Tom may come at any time.

ne zaman olursa
her an: She could come at any time. Her an gelebilir
ever
şimdiye kadar

Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı. - The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.

Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır! - Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!

any time
her zaman

Bir deprem her zaman olabilir. - An earthquake can happen at any time.

Beni her zaman arayabilirsin. - You can call me any time.

anytime
herhangi bir zaman

Bunun yakında herhangi bir zamanda olmasını beklemiyorum. - I don't expect that to happen anytime soon.

İstediğin herhangi bir zaman arabamı ödünç alabilirsin. - You may borrow my car anytime you want to.

ever
gelmiş geçmiş

O gelmiş geçmiş en cesur askerdir. - He is the bravest soldier that ever lived.

Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi? - Who was the greatest philosopher that ever lived?

ever
herhangi bir zamanda

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin. - If you ever come to town, come to see me.

Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun? - Do you think we'll ever see Tom again?

any time
her defasında
ever
haçansa
ever
hiç

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

ever
hep

Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer. - I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.

Neden hep Wall Street'te çalışmak istersin? - Why would you ever want to work on Wall Street?

At time
bu zamanlarda
any time
olduğu zaman
anytime
her ne zaman

Tom her ne zaman isterse gidebilir. - Tom may leave anytime he wants to.

ever
daima yanan
any time
her olduğunda
anytime
her zaman

Bana her zaman bir şey sor. - Ask me anything anytime.

Her zaman tekrar gelebilirsin. - You're welcome back anytime.

ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
İngilizce - İngilizce
anytime
whenever
whensoever
any time
ever

He's back and better than ever.

at any time

    Heceleme

    at a·ny time

    Türkçe nasıl söylenir

    ät eni taym

    Telaffuz

    /ˈat ˈenē ˈtīm/ /ˈæt ˈɛniː ˈtaɪm/

    Videolar

    ... So any time your body's in stress response, those ...
    ... ERIC SCHMIDT: Have you spent any time in government? ...