O hep soluk görünüyor.
- She always looks pale.
Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.
- I'm always bored with films that have little action.
Her zaman şarkı söylüyorsun.
- You're always singing.
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
- To be always honest is not easy.
Daima doğruyu söyledim.
- I've always told the truth.
Futbol basit bir oyundur. 22 kişi bir topun peşin koşar ve sonunda da daima Almanlar kazanır.
- Football is a simple game. 22 men chase a ball for 90 minutes, and at the end the Germans always win.