at a time

listen to the pronunciation of at a time
İngilizce - Türkçe
bir seferde

Bir seferde bir şey yapın. - Do one thing at a time.

Tom'un bir seferde sadece bir ziyartçisi olması gerekiyor. - Tom is only supposed to have one visitor at a time.

birden

Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz. - No one can do more than one thing at a time.

Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz. - One can't do more than one thing at a time.

bölüm bölüm a little
at the time
o zaman

O zaman, Tom odadaki tek kişiydi. - Tom was the only person in the room at the time.

Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi. - Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time.

At time
bu zamanlarda
at the time
(Bahsi geçen) o zaman(lar)da
at the time
tam

Ben o zaman Tom'la birlikte tam oradaydım. - I was right there with Tom at the time.

at a time