Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
O, bir seferde altı kutu taşıdı.
- He carried six boxes at a time.
Belki bir seferde bir şey yapmaya çalışmalısın.
- Perhaps you should try doing one thing at a time.
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Tom ne zaman orada olması gerektiğinden emin değildi.
- Tom wasn't sure when he was supposed to be there.
Ne zaman orada olmam gerektiğinden emin değilim.
- I'm not sure when I should be there.
Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz.
- No one can do more than one thing at a time.
Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz.
- One can't do more than one thing at a time.
Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
- She was playing the piano when the guests arrived.
Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı.
- She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
climb stairs two at a time.
He manages to abstain from smoking for weeks at a time, but then gives in and starts again.