at a particular time in the past;

listen to the pronunciation of at a particular time in the past;
İngilizce - Türkçe

at a particular time in the past; teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

at a time
bir seferde

Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir. - A magnet can pick up and hold many nails at a time.

Tom'un bir seferde sadece bir ziyartçisi olması gerekiyor. - Tom is only supposed to have one visitor at a time.

at a time
birden

Hiç kimse bir defada birden daha fazla şey yapamaz. - No one can do more than one thing at a time.

Birisi bir seferde birden fazla şey yapamaz. - One can't do more than one thing at a time.

at a time
bölüm bölüm a little
İngilizce - İngilizce
at a particular time in the past;