Dan drove the train to a maintenance workshop.
- Dan treni bir bakım atölyesine sürdü.
Idle hands are the Internet's workshop.
- Boş eller internetin atölyesidir.
I visited the atelier of a painter that I had not visited in a long time. This painter had just acquired a new model and he was in a very good mood.
- Ben uzun süre ziyaret etmediğim bir ressamın atölyesini ziyaret ettim. Bu ressam az önce yeni bir model edindi ve çok iyi bir ruh hali içindeydi.
There are hundreds of books in his studio.
- Atölyesinde yüzlerce kitap var.
He's making a table in his workshop.
- Atölyesinde bir tablo yapıyor.
Idle hands are the Internet's workshop.
- Boş eller internetin atölyesidir.
I'm going to the repair shop.
- Tamir atölyesine gidiyorum.
Tom has a workshop in his basement.
- Tom'un bodrumunda bir atölyesi var.
Idle hands are the Internet's workshop.
- Boş eller internetin atölyesidir.