Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.
- His admission that he had stolen the money astonished his family.
Tom şaşkına uğramış olmalı.
- Tom must've been astonished.
Tom çok şaşırmış görünüyor.
- Tom looks astonished.
Onların yaralarını gördüğümüzde şaşırmıştık.
- We were astonished when we saw their wounds.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Gerçekten afallamıştım.
- I was truly astonished.
Tom gerçekten afallamıştı.
- Tom was genuinely astonished.
O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.
- She was astonishingly beautiful.
Şaşırtıcı darbe maçı bitirdi.
- The astonishing blow finished the match.
... I was astonished at the creativity and innovation that exists in the American people. In order ...