Senior executives spend a lot of time training their subordinates.
- Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.
You're just an underling. Know your place!
- Sen sadece bir astsın. Yerini bil!
He is obsequious to the higher ups and arrogant towards his underlings.
- O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.
My daughter, as a child, often suffered from asthma attacks.
- Kızım, bir çocuk olarak, sıklıkla astım atakları geçirdi.
The child died from an asthma attack because the school didn't allow him to carry his inhaler with him.
- Okul astım spreyini yanında taşımasına izin vermediği için çocuk astım krizinden öldü.
You're just an underling. Know your place!
- Sen sadece bir astsın. Yerini bil!
I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.
- Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım.
Senior executives spend a lot of time training their subordinates.
- Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.
Subrahmanyan Chandrasekhar was one of the foremost astrophysicists of the twentieth century.
- Subrahmanyan Chandrasekhar yirminci yüzyılın önde gelen astrofizikçilerinden biriydi.