assurance, n

listen to the pronunciation of assurance, n
İngilizce - Türkçe

assurance, n teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

insurance
{i} sigorta

Tom arabasının çalındığını bildirmek için sigorta şirketini aradı. - Tom called the insurance company to report that his car had been stolen.

Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık. - We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.

insurance
(Askeri) SİGORTA: Bak, "United States Government Life Insurance", "National Service Life Insurance", "gratuitous indemnity"
insurance
insurance broker sigorta acentesinde çalışan kimse
insurance
insurance policy sigorta poliçesi
insurance
insurance company sigorta şirketi
insurance
fire insurance yangın sigortası
insurance
i., ekon. sigorta
insurance
(Kanun) sigortacılık
insurance
(Tıp) sağlık sigortası

Sağlık sigortası almak istiyorum. - I'd like to get medical insurance.

Tom'un sağlık sigortası yok. - Tom doesn't have health insurance.

insurance
(against ile) korunma
insurance
sigorta parası

Leyla sigorta parasını çabucak yaktı. - Layla quickly burned through her insurance money.

Fadıl, sigorta parası için Leyla'yı öldürdü. - Fadil killed Layla for the insurance money.

insurance
{i} sigortalama
İngilizce - İngilizce
insurance